28 Nisan 2017 Cuma

ADDIE MODELİ

1990’lı yıllardan sonra öğretim tasarımı çekirdek modele göre; tüm modellerdeki ayrıntılı işlemleri özetleyici nitelikte olan temel beş aşamada ifade edilmiştir. Bu aşamalar; analiz, tasarım, geliştirme, uygulama ve değerlendirme aşamalarıdır. Bizim ele alacağımız model olan ADDIE modeli ise; bu temel beş aşamayı içeriğinde barındırdığı ve öğretimin genel tanımlarından yola çıktığı için çekirdeksel öğretim tasarımı modellerlinden biridir. (1) 
ADDIE ismi, modelin içerdiği basamaklardan gelmektedir. Bu basamaklarda yazılan raporlar, uygulanan anketler ve söyleşiler tasarlanacak olan dersin güvenilir veriler üzerine inşaa edilmesini sağlamakla birlikte; tasarımcıya bir kaynak oluşturmaktadır. (2) 
·         Analiz ( Analysis )
·         Tasarım ( Design )
·         Geliştirme ( Development )
·         Uygulama ( Implementation )
·         Değerlendirme ( Evaluation )

ANALİZ
Analiz aşamasında ihtiyaç analizi yapılarak, mevcut öğretim problemleri, öğrenenlerin (çalışanların) beklentileri, ön bilgileri (varolan), mevcut beceri ve yeterlilikleri, öğrenme ortamı, öğretim amaçları ve hedefleri belirlenir. Bunlar belirlenirken aşağıdaki sorular irdelenebilir. Tabii ki bu sorular değişebilir veya bu soruların yenileri oluşturulabilir. (3) 
  • Öğrenenler kimler? ve bu kişilerin karakteristik özellikleri neler?
  • Bu kişilerin sahip olması istenilen yeni davranış kalıpları neler?
  • Öğrenmeyi engelleyen etmenler var mı? Varsa bunlar nelerdir?
  • Yetişkin öğrenme modelleri neler? Hangileri kullanılabilir?
  • Bu eğitim sürecinin zaman kısıtlaması var mı? Varsa nedir?
  • Eğitim alacak kişilerin görev tanımları nelerdir?
  • İş analizi nasıldır?
  • Performans sistemi nasıldır ve kriterleri nelerdir?
Analiz aşamasında incelenmesi gereken unsurlar:
  • Öğrencilerin dersten alması gereken kazanımlar,
  • İhtiyaç analizi,
  • Öğrenci analizi,
  • Öğrenmenin gerçekleşeceği ortam analizi,
  • İçerik analizi,
  • Medya analizi şeklindedir.

TASARIM
Tasarım aşaması da öğrenme hedefleri, ölçme araçları, alıştırmalar ve etkinlikler, içerik, konu analizi, ders planlama ve materyal seçimi ile ilgilidir. Tasarım aşaması sistematik ve belirli olmalıdır. Öğretim tasarım planı her bir unsuru detaylara dikkat edilerek hazırlanmalı ve ihtiyaç analizini dikkate alarak planlanmalıdır. Bu aşamadaki adımlar:
  • Bilişsel, duyuşsal ve psikomotor hedef davranışlara göre içeriklerin oluşturulması
  • Tüm kaynakların incelenmesi (Media, internet, kaynak kitap, uzman kişi, prosedür vb.), hedef davranış ve içerik doğrultusunda öğretim stratejisinin oluşturulması. 
  • Etkinliklerin ve materyallerin hazırlanması (interaktif veya sınıf)
  • Ölçme ve değerlendirme araçlarının hazırlanması
  • Tasarımın küçük gruplarda denenmesi
GELİŞTİRME
Bütün öğretim materyalleri, öğretimde kullanılacak tüm araçlar, her tür destek materyalleri geliştirme aşamasında hazırlanır, uygun öğrenme ortamı yaratılır. Ürün bu aşamada geliştirilir ve çoğunlukla düzeltmeye dönük bir değerlendirme yapılarak, yeniden düzenlemeye gidilir. (4) 

UYGULAMA
Uygulama aşamasında, öğretmen (eğitmen) kılavuz kitabı veya materyali (interaktif de olabilir ve öğrenci (öğrenen) kılavuzu (aynı şekilde interaktif olabilir) geliştirilir ve uygulanır. Geliştirilmiş olan tasarımın nasıl uygulanacağı konusunda eğitmenlere yol göstermek ve eğitime katılacak olanlara da bu eğitimde neleri nasıl yapacaklarına dair yardımcı olmak amaçtır.
Bu aşamada artık sınıfa inilir. Gerek sınıf eğitimi, gerek saha eğitimi, gerekse web tabanlı bir öğretim olsun. Uygulama yapılarak sonucunda özellikle aşağıdaki sorular irdelenir; 
  • Ne işe yaradı / ne işe yaramadı?
  • Neleri değiştirmem gerekiyor? (Eklemeler ve çıkarmalar)
  • Daha başka hangi etkinlikleri kullanabilirim veya hangi değerlendirmeleri yapabilirim? 
DEĞERLENDİRME
Öğretim tasarımının verimliliği ve etkililiğini ölçmek için oluşturulan bir değerlendirme sürecidir. Değerlendirme iki bölümden oluşur; şekillendirici yada biçimlendirici olarak tanımlanan ADDIE tasarımının her aşamasında gerçekleştirilen ara değerlendirmeler ve diğeri de özet değerlendirme olarak adlandırılan sürecin sonunda gerçekleştirilen ve ADDIE tasarımının bir bütün olarak değerlendirildiği bölümdür. (5) 

Değerlendirme aşamasında incelenmesi gereken başlıca unsurlar:
  • Öğretimi değerlendirmede kullanılan teknikler,
  • Öğretim tasarımının ( materyallerin ) değerlendirilmesi,
  • Kazanımların değerlendirilmesi,
  • Bu incelemelere göre yapılması gereken değişiklikler şeklindedir.



KAYNAKÇA

22 Nisan 2017 Cumartesi

BLOOM TAKSONOMİSİ
Eğitim öğretimde hedefler basitten karmaşığa kolaydan zora ve bilinenden bilinmeyene birbirinin önkoşulu olacak şekilde aşamalı (taksonomik) olarak sıralanır.
            Taksonomi tasnif ederek dağıtma, sınıflandırma demektir. Öğretim amaçlarının bu anlamda en uygun sınıflandırması BLOOM tarafından yapılmıştır. BLOOM’un sınıflamasının temel özelliği öğretmene; “öğretim sonunda öğrencide ne tür değişiklik olacaktır?” sorusuna cevap bulmada yardımcı olmasıdır. (1) 
Bloom taksonomisi de öğrenmenin birden fazla çeşidi olduğunu söyler ve eğitim aktivitelerinin üç alanını şöyle belirler;



1. BİLİŞSEL ALAN
Bu alan çeşidi bilgi ve zihinsel becerilerin gelişimini içerir. Bloom’a göre öğrencilerin düşünme seviyeleri en basitten en karışığa doğru altı seviyeden oluşmaktadır.
Bilgi : Önceden edinilen bilginin hatırlanması ve tanımlanması yani geri çağırınım olarak adlandırılabilir.
Kavrama : Yorumlama,başka sözcüklerle tanımlama,diğer biçimdeki malzeme ve materyallere dönüştürme ,problem yorumu olarak özetlenebilir.
Uygulama : Önceden edinilen bir bilgiyi yeni koşullarda kullanabilmek olarak özetlenebilir.Matematik problemlerini bu kategoride ele alabiliriz.
Analiz : Elde olan verilerden mantıklı çıkarımlar yaparak çözmek,sonuç odaklı inceleme işlemi yapmak olarak özetlenebilir.
Sentez : Parçaları birleştirerek bütüne ulaşmak olarak adlandırılabilir.
Değerlendirme : Sorgulama diyebiliriz kısaca,bir bilgiyi doğru kriterleri seçerek sorgulamak.

2. DUYUŞSAL ALAN
Bu alanı değerlendirirken hislerin,tavırların,motivasyon ve heyecan gibi duygusal halleri içerdiğini bilmeliyiz.
Bu alanın sınıflandırılması da şu şekilde oluyor; alma olgusu,olguya cevapvermek, değerlendirmek, organizasyon ve karakterize etmek.
Alma Olgusu : Seçicilikte dikkat, farkındalık.
Olguya cevap vermek : Edinilen bilgiye dair sorulara yanıt vermek,cevaplamada itaat.
Değerlendirmek : Sosyal çevrede varlığını planlarıyla gösterir, sonuca ulaşmak için plan yapar,başlatır,sürdürür,takip eder
Organizasyon : Değerleri karşılaştırma,değerlendirme ve sentez yapmak
Karakterize etmek : Grup çalışmalarında başarılı,bağımsız çalışmada güven duyan tavırda,davranışlarını kontrol eder. (2) 


3. PSİKOMOTOR ALAN
Algı : Kısaca bir adım sonrasını tahmin etme olarak adlandırabiliriz ya da adım-sonuç ilişkisini kurabilmek
Yerleştirmek : Üretme sürecinin adımlarını sırasıyla belirler, hareket etmeye hazırlık denebilir.
Güdümlü yanıt : Pratik yapmak, deneyimlemek olarak özetlenebilir.
Mekanizma : Yeni öğrenilecek olan bilgiyi ve beceriyi kavramada ara safha olarak adlandırılır.
Karmaşık açık cevap : Edinmiş olduğu bilgilerle yeni bilgileri harmanlayarak otomatik performansla direk hareket etmek.
İcat etme : Edinmiş olduğu verilerle yeni verilere ulaşmak.


Taksonominin Yenilenmesine Neden İhtiyaç Duyuldu? 
Taksonominin ortaya çıkış yılı olan 1956 yılından bugüne her alanda pek çok değişiklik ve yenilik gerçekleşti. Bu değişim ve yeniliklerin “eğitim” kavramını etkilemesi de kaçınılmazdı. Bugün eğitimciler “öğretme ve öğrenmenin” düşünmekten daha fazlasını içerdiği kabul ediyor. Bloom Taksonomisi; üst düzey bilişsel bilgileri tam olarak ifade edememesi, güncel bazı meselelerin taksonomi ile bağdaştırılamaması ve değerlendirme basamağında ortaya çıkan güçlükler gibi nedenlerden ötürü Anderson ve Krathwohl önderliğinde bir çalışma grubu tarafından revize edildi ve günün ihtiyaçlarına cevap veren bir hale getirildi. (3) 

BLOOM TAKSONOMİSİNİN YENİLENMİŞ HALİ



1956'dan 2001 yılında değişmiş yeni ve orijinal Bloom taksonomisinde ki değişiklikler şu şekilde olmuştur:
  • Orijinal taksonominin oluşturulduğu yıllarda pek bilinmeyen “biliş üstü bilgi” kavramı bilgi basamağına eklenerek, taksonominin tek boyutlu yapısının iki boyutlu hale dönüşmesi sağlanmıştır. 
  • Orijinal taksonomide yer alan “bilgi” basamağı “hatırlama” olarak değişip isim formdan fiil forma dönüşmüştür.
  • Kavrama basamağı anlama, analiz basamağı çözümleme olarak adlandırılmıştır. Uygulama basamağı ise aynı konumunda kalmıştır.
  • Sentez yapmanın değerlendirme yapmaktan daha zor olacağı fikrinin yaygın olarak kabul edilmesi nedeniyle, sentez basamağının yeri değerlendirme ile yer değiştirmiştir. Ayrıca, üst düzey düşünme süreçlerini daha çok vurgulayan yaratma kavramı en üst basamakta yer almıştır. (4) http://mervetasdelen.blogspot.com.tr/2016/04/bloom-taksonomisi.html
1- Taksonominin kullanımındaki temel odak değişmiştir. Orijinal taksonomi daha çok değerlendirmeye yardımcı olurken, yenilenmiş taksonomi planlama, öğretim ve değerlendirmeye ve programın öğeleri arasındaki tutarlılıklara da odaklanmaktadır.

2- Yenilenmiş taksonomi okul düzeylerinde çalışan öğretmenler için hazırlanmıştır. Orijinal taksonomi, daha çok yükseköğretim örnekleri verirken, yenilenmiş taksonomi, ilk ve ortaöğretime de örnekler vermektedir.

3- Orijinal taksonomi daha çok çoktan seçmeli testlere odaklanmıştır. Yenilenmiş taksonomi ise, değişik basamakları anlamlı hale getirmek için örnek ölçme işlemleri içermektedir.

4- Orijinal taksonomi altı ana basamağa vurgu yaparken, yenilenmiş taksonomi daha çok alt basamaklara odaklanmıştır. Ana basamaklar sadece tanımlayıcı haline getirilmiştir. (4) 

BLOOM DİJİTAL TAKSONOMİSİ


 Andrew Churches tarafından Bloom Taksonomisi günümüze uyarlanmıştır. Bloom Taksonomi kuramındaki basamakları en etkin şekilde teknolojik araçlar desteği ile daha etkin ve hızlıca geçebiliriz. Aşağıdaki resimde detaylarını inceleyebilirsiniz.(5) 



KAYNAKÇA



8 Nisan 2017 Cumartesi

KAVRAM TÜRLERİ

Arkadaşlar merhaba. Bugün sizlere kavram türlerinden bahsedeceğim. Kavram Türlerinden bahsetmeden önce kavram kelimesinden bahsedelim.
Kavram; Nesnelerin ya da olayların ortak özelliklerini kapsayan ve bir ortak ad altında toplayan genel tasarımdır.Kavramlar, soyuttur ve gerçek dünyada yoktur. Benzer olan fikirleri, insanları, olayları vs gruplandırmak için kullanılan bir sınıflamadır.(1)

Kavram türleri 5 e ayrılır ; 
1)Soyut ve Somut Kavramlar
2) Nesnel ve İlişkisel Kavramlar
3)Üst, Alt ve Bağlantılı Kavramlar
4)Kendiliğinden ve Kendiliğinden Olmayan Kavramlar
5)Günlük ve Bilimsel Kavramlar

1) Soyut Ve Somut Kavramlar 

Soyut Kavramlar ; Benzer özellikleri düşünsel ya da tanımsal nitelik gösteren kavramlardır.

Örn: Mutluluk, saygı göstermek vb.



Somut Kavramlar; Gözlenebilen ( beş duyu organıyla algılanabilen ) kavramlardır. 

Örn: Kuş,masa,kare vb. 




2)Nesnel Ve İlişkisel Kavramlar

Nesnel Kavramlar; İnsanların  kendi çevrelerinde bulunan fiziksel varlık ya da nesneleri sınıflandırmada kullanılan kavramlardır(2)

Örn: araba,pizza,film vb.

İlişkisel Kavramlar; Nesnel kavramlar arasındaki ilişkiyi betimlemek ve çoğunlukla sözel bilgilerden oluşan  önermelere verilen isimdir

Örn:Kuvvet:itme,çekme,ivme vb.

3)Üst Alt Bağlantılı Kavramlar
K    
K    Kavram yapılanması içinde en tepede olan ve en geniş kapsamlılığı gösteren kavrama üst kavram adı  verilir.
·     Üst kavramların küçük bir bölümünü ya da özel parçasını oluşturan bir alt düzey kavramlara da alt kavram  adı verilir.


4)Kendiliğinden ve Kendiliğinden Olmayan Kavramlar

Piaget(1964) kavramaların oluşumuna göre bunları ikiye ayırmıştır. 
Kendiliğinden kavramlar, çocuğun düşünme özelliklerini doğrudan yansıtır. Çocuk dünyayı algılayabildiği gibi kadarıyla yorumlar ve kendi mantığıyla açıklamaya çalışır. Örneğin; çocukların kuşlara cik cik, arabalara düt düt, ineklere möö möö ismini takmaları kavramlara verdikleri etiketlerdir.(3)

Kendiliğinden olmayan kavramlar ise, çocuğun genelde yetişkinlerin istediği doğrultuda sergilediği düşünme biçimini gösterir. İneğe, köpeğe yetişkinlerin öğretmeleri doğrultusunda seslenmesidir.



5)Günlük ve Bilimsel Kavramlar

Günlük kavramlar, bireyin çevresinde yetişkinleri ile etkileşimi sonucu okul dışında oluşan kavramlardır. Başkaları tarafından amaçlı olarak öğretilmez.


Bilimsel kavramlar, belirli bir bilim dalı ile ilgili kavramların okulda planlı bir şekilde öğretilir.Bu kavramlar tanımlanır, sistematik yönden aşamalı bir yapıları vardır ve mantıksal bir düzenleme içinde sunulur.



KAYNAKÇA

2 Nisan 2017 Pazar

BÖTE KAVRAM HARİTASI

Arkadaşlar merhaba bu blogumda yapmış olduğum BÖTE kavram haritasını paylaşacağım.





18 Mart 2017 Cumartesi

ÖĞRENME STİLLERİ

İnsanoğlu ilgi  duyduğu alanlardaki konuları çok daha çabuk kavrar ve öğrenir. Bu nedenle, ilgi alanlarında araştırma yapmak, yeni bir şeyler öğrenmek, kişinin öğrenme becerilerini geliştirir.  Bu yolla geliştirilen öğrenme becerileri kullanılarak, ilgi alanına girmeyen ama zorunlu olarak öğrenilmesi gereken konular da daha etkin biçimde öğrenilebilir.   
Öğrenme stili; Doğuştan var olan karakteristik özelliklerimizdir. Yaşamımızın her anında, her boyutunda davranışlarımızı etkiler.Yürürken, oynarken, konuşurken, yazarken, otururken, yatarken yaşamın her anında ve her boyutunda bireyin davranışlarını etkiler. (1)  Başarıyı arttırmak için kişinin öğrenme stilini iyi bilip kullanabilmesi gerekir. Hızlı okumada bile öğrenme stiline göre teknikler farklı farklı kullanılabilir. İnsan beynini iyi tanıyıp farkındalık kazanırsa, konsantrasyonu da artar, motivasyonu da dikkati de…



Öğrenme stilleri 3 çeşittir.Bunlar:
  1. İşitsel Öğrenme Stili
  2. Görsel Öğrenme Stili
  3. Dokunsal Öğrenme Stili
Şimdi bunlardan sırasıyla bahsedelim.



1.İŞİTSEL ÖĞRENME STİLİ

Dinleyerek, tartışarak ve sık sık iletişim kurarak öğrenmenin baskın olduğu öğrenme biçimidir. Seminerler, ses kayıtları, müzik veya benzeri ses öğeleri işitsel öğrenme stiline hakim insanlara daha fazla hitap eder.

ÖZELLİKLERİ
  • İşitsel  beyinler  dünyayı  söz  ve  seslerle  algılar.  Bundan  dolayı  konuşmaları  zihinlerinde yineler  bazen de  yüksek  sesle   defalarca  tekrarlarlar.  İsimleri  kolay  hatırlar,  konuşmaları  ritmik,  ahenkli  ve  düzenlidir.
  • İçinden yaptıkları bir  konuşmaya  konsantre  olduklar  zaman  yanlarındayken  bile  onları  çağırdığınızda  duymayabilirler.    Kendi   kendilerine   konuşur, öğrendikleri  konuyla  ilgili  veya  ilgisiz  konuşmalar  yaparlar.
  • Okuduklarını  yüksek   sesle  veya  içinden   tekrarlarlar.  Dinleme  alışkanlıkları  daha  iyidir.  Sese    çok   duyarlı  olduklarından   gürültü  dikkatlerini  çabuk  dağıtabilir.


2.GÖRSEL ÖĞRENME  STİLİ

Görerek, gözlem yaparak ve okuyarak öğrenmenin baskın olduğu öğrenme biçimidir. Görsel tablolar, renkli bloklar, çeşitli görsel kompozisyonlar görsel öğrenme stiline hakim insanlara daha fazla hitap eder. (2)  

ÖZELLİKLERİ

  • Görsel  beynini   kullananlar dünyayı görüntüler  ile  algılar.  Konuşmak  veya  hareket  etmekten  çok  gözlem  yaparlar.  Sözlü  talimatları  uygulamakta  zorlanırlar.  Ayrıntılara  dikkat  ederler. 
  • Yüzleri  hatırlarlar.  Genellikle  hızlı  konuşurlar.  Sık  sık  konudan  konuya  atlarlar.
  • Görsellerin  uyanıkken  hayal  kurma  becerileri  yüksektir.  Dinlerken  karalama  yapmayı  sever  not  tutmaktan  hoşlanırlar. Sık sık konudan  konuya  atlar  aykırı  düşünmeyi  severler.


3.KİNESTETİK  (  DOKUNSAL ) ÖĞRENME  STİLİ

Uygulayarak, dokunarak veya bizzat sürece dahil olarak öğrenmenin baskın olduğu öğrenme stilidir. Deneyler, fiziksel araç gereçler, uygulama projeleri dokunsan öğrenme biçimine hakim insanlara (kinestetiklere) daha fazla hitap eder.

ÖZELLİKLERİ
  • İnsanların  duygularına  çok  önem  verirler.  Çok  hareket  ederler.  Ağır  ama  derinden  gelen  hisli  bir  tonda  konuşurlar.  Konuşurken  insanlara  ve  nesnelere  dokunmaktan  hoşlanırlar.  Yeni  şeyler  denemeye  isteklidirler.
  • Dokunarak  öğrenmeyi  sevdiklerinden   uygulamalı  derslerde  daha  başarı  olurlar  ve   öğrendiklerini  uygulama  istekleri  fazladır.  Şairler,  psikologlar,  roman  yazarları  genellikle dokunsal  beyinlidir. Okumaktan  çok  çabuk  sıkılırlar  ve  genellikle  farklı  hisler  yaşamak  ve  eğlenmek  için  okurlar.
  • Yerinde  durmaktan  sıkıldıkları  için  uzun  süre  dersin  başında   duramazlar  ve  sınıf  içinde  de  hareketli  olmak  istediklerinden  uzun  süre  öğretmenin  anlattığını  dinleyemeyip,   hareket  etme  eylemindedirler.(3) 



KAYNAKÇA 



10 Mart 2017 Cuma


İHTİYAÇ TÜRLERİ 

İhtiyaç türlerinden bahsetmeden önce ilk olarak bir ihtiyacın tanımına bakalım.İhtiyaç , beklenen ile var olan koşullar arasındaki fark olarak tanımlanabilir.

İhtiyaç değerlendirmesi , planlanması ve düzenlenmesinde 6 ihtiyaç türü kullanılır. Bunlar :

1) Normatif İhtiyaçlar : Norm, kelime anlamı olarak herkes tarafından kabul edilen kural ve davranışlar olarak ele alınabilir. Örneğin, ülkemizde ilköğretim öğrencilerine uygulanan seviye tespit sınavlarında hedef kitlenin başarısının, ulusal standartlar ile kıyaslanması ile ortaya çıkan ihtiyaçlara normatif ihtiyaç denir. Yani hedef kitlenin sınav performansı ülke genelinde belirlenen standart performansın altında ise normatif ihtiyaç bulunmaktadır. Hedef kitleden olan beklentilerimizin belirtilmesi, normatif ihtiyaçların belirlenmesinde ilk adımdır. (1)



2) Karşılaştırmalı İhtiyaçlar : Normatif ihtiyaçlara benzemektedir. Ancak karşılaştırmalı ihtiyaçlarda hedef kitle bir norm yerine, aynı koşullarda olan başka bir grupla karşılaştırılır.Örneğin iki farklı sınıfın bilgisayar kullanma başarısı kıyaslanacaktır. Alanımızı belirledikten sonra(bilgisayar kullanma başarısı), hedef kitle ile karşılaştırma yapacağımız diğer grup hakkında verileri toplarız.





3) Hissedilen İhtiyaçlar : Bu ihtiyacı kişisel ihtiyaç olarak değerlendirebiliriz. Yani hissedilen ihtiyaçlar, kişide var olan beceri düzeyi ya da başarı ile kişiden beklenen beceri düzeyi ya da başarı arasındaki farktır.Örneğin sınavdan düşük alan bir öğrencinin hangi konulara çalışması gerektiğini tespit etmesi kişinin hissettiği bir ihtiyaçtır.  






4) İfade Edilen İhtiyaçlar: Öğrenci konuları tespit ettikten sonra bu ihtiyaçlarını eyleme dönüştürmesi, ifade edilen davranışlar olarak ele alınır. Yani hissedilen ihtiyaçlardan farkı bu ihtiyaçların eyleme dönüşmesidir.Örneğin öğrencinin tespit ettiği eksik konuların giderilmesi için gereksinim duyulan olanakların sağlanması ve işlemlerin yerine getirilmesi.(2)



5)Önceden Tahmin Edilen Ya da Geleceğe İlişkin İhtiyaçlar: Gelecekte oluşabilecek değişiklerin belirlenmesiyle ilgilidir.Örneğin, bir konfeksiyon dükkanınız var bu dükkandaki kıyafetlerin her mevsim mevsime uygun olarak getirilmesi diye düşünebiliriz.



6)Acil İhtiyaçlar: Acil ihtiyaçlar adı üzerinden de anlaşılacağı gibi aniden ortaya çıkıp önemli sonuçlar doğuran başarısızlıklardır. Örneğin; nükleer kazalar , deprem, fırtına gibi doğal afetler. (3)



Kaynakça : 

4 Mart 2017 Cumartesi

EĞİTİM TEKNOLOJİSİ VE ÖĞRETİM TEKNOLOJİSİ

Eğitim teknolojisi ile başlayalım.
Eğitim teknolojisi  terimi kapsamlı bir tanımlayıcı olarak kullanılır ve öğretim teknolojisi, eğitim ortamları, öğrenme teknolojisi vb. varyasyonları içerme eğilimindedir.
Öğrenme-öğretme süreçlerinin tasarlanması, uygulanması, değerlendirilmesi ve geliştirilmesi eğitim teknolojisinin önemli işlevleridir.(1)
Eğitim teknolojisi, öğrenme-öğretme ortamlarını etkili bir şekilde tasarımlayan, öğrenme ve öğretme de meydana gelen sorunları çözen, öğrenme ürünün kalitesini ve kalıcılığını arttıran bir akademik sistemler bütünüdür.Eğitim teknolojisinin temel amacı, öğrenmeyi etkili ve kalıcı bir biçimde sağlamaktır. 

 Burada unutulmaması gereken en önemli nokta eğitimde teknoloji kullanımının, “Eğitim Teknolojisi”nin bir elemanı olduğudur. Bu tanım eğitim teknolojisinin eğitimde nasıl bir yer belirlediğini açıkça göstermektedir.
Gelelim Öğretim teknolojisine.
Öğretim teknolojileri kavramı farklı kaynaklarda farklı şekilde tanımlanabilmekte, özellikle “teknoloji” kelimesi farklı çağrışımlara yol açmaktadır. En basit ifade ile öğretim teknolojisi “nasıl öğreteceğiz” sorusuna verilen yanıttır.(2)

Öğretim teknolojisi ise kurumsal, tasarlanmış, müfredatlandırılmış ortamlardaki “istendik öğrenme”nin geliştirilmesi için kullanılabilecek süreç ve araçların çözümlenmesini, tasarlanmasını, geliştirilmesini, uygulanmasını ve değerlendirilmesini inceleyen bilim dalıdır. 



Bir örnekle açıklayacak olursak; Örneğin matematik öğretiminde kullanılmak üzere bir araç gereç tasarlayıp kullanmak, belirli bir konunun öğretilmesinde farklı yöntemler uygulamak veya matematik dersindeki içeriğin kazanımlarına göre nasıl anlatılacağına karar vermek öğretim teknolojisinin kapsamındadır.

Şimdi bi iki terimi tanımladıktan sonra arasındaki ilişkiyi ve farkları inceleyelim.

Eğitim teknolojisi uygulama odaklıyken öğretim teknolojisi süreç odaklıdır. Ayrıca, eğitim teknolojisi tüm eğitim faaliyetlerini göz önünde bulunduruyorken, öğretim teknolojisinin daha çok örgün eğitim kurumlarındaki öğrenmeler üzerinde durmaktadır. Eğitim teknolojisi tüm öğrenmeleri hedef almakta iken öğretim teknolojisi kurumsal, tasarlanmış, müfredatlandırılmış ve istendik öğrenmeleri hedef almaktadır. Bu nedenle de eğitim teknolojisi öğretim teknolojisini kapsamaktadır. Zaman zaman eğitim teknolojisi için öğretim teknolojisi kavramı kullanılabilir. Ancak bu kavram tüm eğitim teknolojilerini kapsayamamakta, yalnızca bir dalını ifade edebilmektedir.Eğitim Teknolojisi tüm eğitim faaliyetlerini göz önünde bulunduruyorken, Öğretim teknolojisi  daha çok örgün eğitim kurumlarındaki öğrenmeler üzerinde duruyor olmasıdır.


KAYNAKÇA